Son 5 yıldır giderek büyüyen bir akım var. “dijital göçebe” denen. Bu akımı yaşayan insanların bloglarında hikayelerini paylaşmasıyla giderek bilinir ve ulaşılabilir hale geldi.
Geçici bir iş yapma modelinden çok hayat tarzı diyebileceğimiz bu akıma dahil olanlar arasında bazı ortak noktalar var. Genellikle teknoloji endüstrisinde üretkenlik gösteren, yaptıkları işin çoğunluğunu kendi başlarına odaklanarak üretenler, fiziksel iş araçlarına ihtiyaç duymayan veya takımla aralıksız çalışmak zorunda olmayan kişiler. Kod yazarları, sistem yöneticileri, tasarımcılar, dijital sanatçılar gibi…
Dijital olmaktan çok göçebe olmak üzerine kurulu bu yaşam biçimi, adından da anlaşıldığı gibi daha çok mekan ve yer bağımsız olmak üzerine kurulu. Her hangi bir yerden ve genellikle ne zaman çalışacağını kendi belirlediğin şekilde (girişimciler için her zaman) çalışma anlamına geliyor. Kulağa müthiş geliyor değil mi? Hayata geçirmek de bir o kadar zor 🙂
Son bir yıldır dijital göçebe olmanın adımlarını atıyorum ve bir çok farklı noktasından, daha çok deneysel yaklaştığım şekillerde çalışıyorum. Aşağıda size birkaç ana noktasını paylaşacağım. Bu konuların hepsi ayrı ayrı konuşulması gereken derin konular ama başlıca kısa tutarak fikir vereceğim. Önümüzdeki aylarda bu konuları farkı açılardan daha detaylı yazılar yazarak sizle paylaşabilirim.
Yer/mekan bağımsız hale gelmek
Dijital göçebe olmak için değiştireceğiniz en büyük yaşam stili, nereden çalışıyor olduğunuzdur. Bu değişiklik ofis ortamından kopmakla başlayıp, çalışma araçlarını küçültüp hafifletmenizi gerektirecek. En önemli şey her an yer değiştirebilecek şekilde, ne gibi bir çalışma aracına gereksinimiz var bunu belirlemek olacak. Yer değiştirmek derken, gün içerisinde, şehrin iki farklı noktasında çalışmak da olabilir, avrupada bir şehire gidip 4 gün oradan çalışmak da olabilir. Eğer fiziksel çalışma araçlarına ihtiyaç duyan (büyük monitorler, özel firewall’lar veya farklı donanımlar) veya çalışma ortamını değişmeyen bir şekilde çalışan biriyseniz bu değişikliğe adapte olmak sizin için çok zor olabilir.
Hafifleşmek çok önemli. Hafifleşmekten kastım, gerçekten ne kadar hafif bir çantanız var ve çantanızdaki şeylerle herhangi bir yerde oturup internete ve elektriğe bağlanıp işe koyulabilir hale gelebilmeniz. Teknoloji endüstrisindeki bir çok çalışan için tek ihtiyaçları taşınabilir bilgisayarları veya akıllı cihazları (tablet, telefon). Teknoloji dışında bir çok iş sahası çalışanı da sadece bilgisayarları ile çalışır durumdalar zaten (yazarlar, fotografçılar).
Ben bir süredir çalışma araçlarımı çok küçük hale getirdim. Bez bir çantada iPad pro + şarj cihazı ve ufak bir not defteriyle geziyorum neredeyse her yere. Hala bile nasıl daha da optimize edebilirim diye düşünüyorum (sarjsiz, daha ufak iPad…)
iPad’de kod yazma ve çalışma konusuyla ilgili ayrıca bir yazı yazacağım.
Odaklı çalışmak
Kalabalık veya dikkat dağıtıcı ortamlarda çalışabilmek, edinmeniz gereken en önemli kabiliyet. Kesinlikle öğrenilebilir ve daha disiplinli olunabilir bir alan. Muhtemelen çoğunlukla çalışacağınız ortamlar bu iki özelliğe sahip olacaklar.
İyi bir kulaklık alın (dış ses emen). Odaklanmanızı sağlayacak müzik listeleri yaıin ve her an açıp dinleyebileceginiz hale getirin. Herkes için farklı müzik türleri işe yarar. Ben günün hangi saatinde veya nasıl bir ortamda olduğuma göre farklı listeler dinliyorum.
Her dikkatinizi çeken şeyle ILGILENMEMEYI öğrenin. Istediginizde daha az gözlemleyebilmeyi öğrenin. Insan olarak genellikle diğerlerini ve çevremizde olan biteni izlemeyi severiz ama odaklanmanız gerektiginde, çevrenizde olan biteni görmezden gelmeniz gerekecek. Internet bağlantısız çalışabilmeyi ve bildirimleri geçici olarak kapatmayı öğrenin. Şu anki akıllı cihazlar ve bilgisayar işletim sistemlerinin hepsinde “rahatsiz etme” modu var. Unutmayın ki bildirimler en büyük odak öldürücülerdir. Ben bir çok uygulama denedim ve kullanıyorum, bunlar bazı dikkat dağıtıcı siteleri bloklayan uygulamalar, diğer uygulamarı açmanızı engelleyen araçlar veya sosyal medyada veya email okuma sürenizi ölçen uygulamalar olabilir.
Zaman yönetimi uzmanı olun
Ne zaman çalışabileceğinizi belirleme özgürlüğüne sahip olmak, kendi zamanınızı iyi yönetmeniz gerektiği anlamına gelir ve bu konuda uzmanlaşmanız gerek, yoksa sadece zaman kaybedersiniz. Kolaylıkla ufak ve önemsiz işler listesinden şeyler yapıyorken bulabilirsiniz kendinizi. Bazen bu ufak ve önemsiz şeyler saatlerinizi hatta belki tüm gününüzü yutabilir.
Gününüzü iyi planlamanız, nerede, ne kadar çalışacağınızı kestirmeniz ve planlamanız gerekir. Özellikle bitirmeniz gereken işlerin ne kadar zaman alacaklarını iyi tahmin edebilmek çok önemli.
Günümüzde birçok farklı zaman yönetim methodu var (pomodoro zaman bloklari gibi). Bunları denemelisiniz, hangisinin sizde daha iyi işe yaradığını bilmeniz gerek. Odağınızı korumak için, özel email kontrol etme saatleri belirlemeli ve zaman kısıtı koymanız gerekebilir.
Çevrenizi iyi bilin ve bir yerden diğerine nasıl gideceğinizde usta olun
Yukarıdaki alanlarda daha iyi oldugunuzda, iyi bir göçebe olmaya başlıyorsunuz demektir; çalışacak yeri bulduğunuz sürece. Önemli olan konulardan biri de, istediğiniz yerde çalışabilir olsanız bile nerelerde ne kadar çalışacağınızı planlarken buralara ulaşım, nerelerde mola vereceğiniz gibi konularda olabildiğince efektif olmanız gerektiğidir. Gününüzün 3 saatini metro beklerken veya trafikte takılı kalmış geçiremezsiniz (araba kullanmadığınız sürece, aslında bu anlar bile çalışabileceğiniz anlardır).
Dijital göçebe hayat tarzı kulağa çok güzel geliyor ama alışması ve gerçekten iyi yapabilmesi gerçekten zor bir yaşam tarzı. 10 kat daha disiplin gerektirir, normal bir işten çok daha fazla kafa yormanız, ve garip saatlerde çalışmanız gerektirebilir. Ben çoğunlukla sabah erken saatlerde telefon görüşmeleri, akşamları mütemadiyen çalışıyor buluyorum kendimi, çünkü gün içinde iş dışında çok şey de yapıyorum.
Dijital göçebe yaşamak giderek yaygınlaşıyor ve büyük şirketler tarafından kabul edilen bir çalışma biçimi haline geliyor. Her gün yeni bir platform veya yazı görmek mümkün. Ben de bu konuyla ilgili yazmaya devam edeceğim.